Bebekler iyi gözlenmeli ve zamanında müdahale edilmeli “Sosyal etkileşim, iletişimde yetersizlikler, sınırlı tekrarlayan davranışlar ve sınırlı ilgi alanları ile kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluk” şeklinde tanımlanan otizmde etkilenen alanların başında iletişim ve etkileşim geliyor.
Bebekler iyi gözlenmeli ve zamanında müdahale edilmeli
“Sosyal etkileşim, iletişimde yetersizlikler, sınırlı tekrarlayan davranışlar ve sınırlı ilgi alanları ile kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluk” şeklinde tanımlanan otizmde etkilenen alanların başında iletişim ve etkileşim geliyor. Otizmi olan çocukların, dil edinimi sürecinde yaşıtlarına göre gecikme ve edinilen dil becerilerinin kaybolması gibi sorunlar yaşayabileceğini belirten uzmanlar, erken müdahalenin önemini vurguluyor. Uzmanlar, normal dil gelişimi gösteren bebeklerden farklı olarak otizmli bebeklerde babıldama döneminin görülmediğini, 0-2 yaşta sessiz kalma ya da sınırlı sözcük kullanımı görüldüğüne dikkat çekiyor. Uzmanlar, bazı durumlarda edinilen dil becerilerinin 12-24 ay arasında kaybolmasının da gözlenebildiğini belirtiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, Otizm Farkındalık ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada otizmli çocukların yaşadığı dil ve konuşma sorunlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Otizm Spektrum Bozukluğunun, “sosyal etkileşim, iletişimde yetersizlikler, sınırlı tekrarlayan davranışlar ve sınırlı ilgi alanları ile kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluk” şeklinde tanımlandığını kaydeden Hazel Ezgi Dündar, “Tanımdan da anlaşılacağı gibi otizmde etkilenen alanların başında iletişim ve etkileşim alanları gelir. Dolayısıyla otizmli çocuklarda sıkça dil, konuşma ve/veya iletişim sorunları da görülebilir.” dedi.
Konuşmada gecikme görülebilir
Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, “Otizmi olan çocuklar, dil edinimi sürecinde yaşıtlarına göre gecikme, edinilen dil becerilerinin kaybolması, sınırlı/anlamsız/konuya uygun olmayan/tekrarlı sözcük kullanımı, sohbete uygun şekilde jest-mimik ve ses tonu kullanımında veya bunları anlamlandırmada zorluklar yaşayabilirler. Belli bir konuya veya nesneye aşırı odaklanıp sohbetin bağlamına uyamamanın yanında sohbeti başlatma veya sürdürmede de güçlük çekebilirler.” dedi.
Bunların yanı sıra konuşabilen otizmli çocukların sıkça günlük dili, deyim ve atasözlerini, esprileri anlamakta ve dolayısıyla kullanmakta zorluk çektiklerinin görülebileceğini kaydeden Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, “Dilbilgisi kurallarına, zamirlerin kullanımına dair zorluklar da sıkça rastlanan dil ve konuşma sorunları arasında sayılabilir.” dedi.
0-2 yaş döneminde sessiz kalıyorlar
Otizmli çocuklarda dil ve konuşma becerilerinin gelişiminde bazı farklılıkların görülebileceğini kaydeden Hazel Ezgi Dündar, şunları söyledi:
“Normal dil gelişimi gösteren bebeklerden farklı olarak babıldama döneminin görülmemesi, 0-2 yaşta sessiz kalma ya da sınırlı sözcük kullanımı görülür. Bunun yanında bazı durumlarda edinilen dil becerilerinin 12-24 ay arasında kaybolması da gözlenebilir. Bilimsel çalışmalara göre, otizmi olan çocukların yarısına yakınında konuşma sınırlı gelişebilir ya da gelişme görülmeyebilir. Konuşma gelişimi gösterenlerin ise okul öncesi dönemde yaşına uygun iletişim becerilerini geliştirememesine sıkça rastlanır.
Erken dönemde destek çok önemli
Dil ve konuşma becerisi basamaklı olarak ilerler dolayısıyla erken dönemde bahsedilen zorlanmaları yaşayan çocuklar gerekli desteği almadıklarında sonrasında edinmeleri gereken dil becerilerinde de zorluk yaşamaya devam edebilirler. Yetişkinlik döneminde dahi dili kurallarına uygun konuşmakta, mecaz ve dolaylı anlatımları anlamakta ve kullanmakta, sohbeti kişiye/yere/konuya uygun başlatmakta ve sürdürmekte, akranlarına benzer bir dil kullanmakta zorlanmaya devam edebilirler.”
Akranlarına göre farklılık gözlemlendiğinde dikkat!
Otizmli çocukların dil ve konuşma becerilerinde ortaya çıkan sorunların zaman kaybetmeden aşılabilmesinin önemini vurgulayan Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, “Çocuğunuzun dil ve iletişim becerilerinde akranlarına göre bir farklılık olduğunu düşündüğünüzde yapılması gereken ilk ve en doğru hareket bir dil ve konuşma terapisti ile görüşmek olacaktır. Her çocuk tanıdan bağımsız olarak özgündür. Çocuğunuzun dil, konuşma ve iletişim becerilerinin konunun uzmanı tarafından değerlendirilmesi hem ihtiyaç var ise terapi almak konusunda gecikmemek hem de çocuğunuzun gelişimini birlikte geçireceğiniz zamanda en verimli şekilde desteklemek için size doğru bir yol haritası sunar.”dedi.
Dil ve konuşma terapisti ailelere yol gösteriyor
Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, dil ve konuşma terapistinin ailelere değerlendirme ve terapi sürecinde çeşitli yönlendirmelerde bulunabileceğini belirterek bunları şöyle sıraladı:
“Çocuğunuzla dil gelişimini destekleyecek şekilde oyun oynamayı ve onu oyuna teşvik etmeyi,
Çocuğunuzun başta sizinle olmak üzere çevresindekilerle nasıl etkileşim kurabileceğini,
Etkileşimin ve oyunun hem çocuğunuzun yararına hem de hepiniz için keyifli olabilmesi için yapılabilecekleri,
Çocuğunuzu taklit edebilmeyi ve onun sizi taklit ederek dili edinmesi için öncül koşulları sağlayabilmeyi,
Çocuğunuzun sözlü olmasa da sizinle kurduğu iletişimi görüp ona anlaşıldığını hissettirerek etkileşimlerini pekiştirmeyi,
Çocuğunuzla sizi takip edebileceği, taklit edebileceği hızda, sadelikte ve ilgisini çekebilecek şekilde iletişim kurabilmeyi,
Çocuğunuza bir şeyler öğretmeyi hedefleyerek değil iletişimi temel alıp ona da konuşma fırsatları yaratarak etkileşim kurmayı,
Çocuğunuzun ilgisini nasıl takip etmeniz gerektiğini ve bu durumda onu nasıl destekleyebileceğinizi detaylı olarak anlatır, size model olur ve bu süreçte sizinle iş birliği içinde olur.”
Çeşitli yöntem ve yaklaşımlar kullanılabiliyor
NP Feneryolu Tıp Merkezi Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, otizmli çocukların konuşmayla ilgili sorunlarında kullanılan yöntemlere ilişkin olarak da şu bilgileri verdi:
“Dil ve konuşma terapisi sürecinde bu konuda güçlük yaşayan çocuğun dil-konuşma ve iletişim becerilerini desteklemeye yönelik Floortime yaklaşımı, Prompt tekniği, More than words programı, doğal dil öğretim tekniği, Hanen tekniği gibi pek çok yöntem ve yaklaşım kullanılabilir. Bu süreçte çocuğun akranlarına eşdeğer dil becerilerini kazanmasını hızlandırmak hedef alınır. Öncelikle iletişim ve etkileşime olan ilgisini arttırmak, bu becerileri edinmesini desteklemek ve edindiği bu becerileri günlük yaşamında kullanmasını sağlamak için gerekli şekilde bir terapi süreci planlanır. Dili belli bir düzeyde edinmiş olsa da akranlarından oral-motor beceriler, sesletim, sözcük dağarcığı, dili kullanım becerileri, akıcı konuşma gibi başka alanlarda farklılık gösteren çocuklar bu alanlarda da desteklenir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı